Yemen’in başkenti Sana, gün geçmiyor ki yeni bir çatışma haberi duymayalım. 2023 yılında devam eden iç savaşın en dramatik anlarından biri, geçtiğimiz günlerde ABD tarafından gerçekleştirilen bir hava saldırısıyla yaşandı. Yetkililer, saldırıda 12 kişinin hayatını kaybettiğini ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi. Bu olay, bölgedeki insani krizi derinleştirirken, uluslararası toplumda da büyük yankı uyandırdı. Yemen'deki durum, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Yemen'deki beş yılı aşan iç savaş, ülkeyi yok olma noktasına getirdi. ABD, özellikle İran destekli Husi milislerine karşı Suudi Arabistan ve diğer Arap koalisyon ülkeleriyle işbirliği içinde hareket ediyor. Ancak son günlerde Husi milislerinin bölgedeki etkisinin artması, ABD'nin hedef aldığı noktaların sayısını artırmasına neden oldu. Yemen'deki çıkmaz, uluslararası düzeyde tartışmalara yol açarken, saldırının amacı hakkında pek çok spekülasyon yapılıyor. ABD’nin bu hamlesi, Husi milislerinin tehdit oluşturduğunu düşünen Savunma Bakanlığı tarafından savunulurken, insani kayıpların yaşanması uluslararası insan hakları savunucuları tarafından eleştirildi.
Yemen, 2015'ten beri süren bir iç savaşın etkisi altında. Hava saldırıları, kara çatışmaları ve insani yardımların yetersiz kalmasıyla halk, ciddi bir kıtlık ve sağlık sorunları ile karşı karşıya. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinatörü, Yemen’de yaklaşık 24 milyon insanın yardıma muhtaç olduğunu belirtmişti. Son hava saldırısı sonrası kayıpların artması, zaten zor bir yaşam süren Yemen halkının psikolojik ve fiziksel durumunu daha da kötüleştiriyor. Savaşta genel olarak sivil halkın hedef alınması, uluslararası normlara ve insan haklarına aykırı olarak değerlendirilirken, pek çok insan hakkı örgütü bu konuyla ilgili acil önlemler alınması gerektiğini savunuyor.
Yemen’in başkenti Sana’da yaşanan bu trajik olay, yalnızca ülkenin içinde bulunduğu durumu değil, aynı zamanda uluslararası toplumun da sorumluluklarını gözler önüne seriyor. Sivillerin yaşam hakkı ve insanlık onuru, her durumda korunması gereken önceliklerdir. Ancak savaşın acımasız yüzü, bu gibi saldırılarla dimdik ayakta durmaya devam ediyor. Uluslararası toplum, Yemen’de yaşanan insanlık dramına karşı daha kararlı bir tavır almazsa, benzeri olayların artarak devam etmesi kaçınılmaz gibi görünüyor. Gerçekleşen bu saldırının ardından, Yemen’de barış sağlanması için yapılacak girişimlerin ne denli kritik öneme sahip olduğu bir kez daha anlaşıldı.
Sonuç olarak, ABD’nin Sana'daki hava saldırısı, sadece askeri bir eylem olmanın ötesinde, Yemen insanının yaşadığı dramı tekrar gözler önüne serdi. Bu tür saldırıların önüne geçilmesi, barış sürecinin hızlandırılması ve insani yardımların artırılması konusunda uluslararası toplumun harekete geçmesi gerektiği aşikâr. Yemen halkı, savaşın ortasında dahi umutlarını yitirmeden hayatta kalmaya çalışırken, dünya tarafından duyulmayı bekliyor. Uluslararası kamuoyunun, Yemen'deki bu trajik duruma bir son vermek ve insani yardımlar için daha aktif bir rol alması, bu topraklarda yaşananların sona ermesi için atılacak hayati bir adım olacaktır.