İstanbul'un Bakırköy ilçesinde meydana gelen deprem, bölgedeki metruk bir binayı vurdu ve bina kısmen çöktü. 14 Ekim 2023 tarihinde gerçekleşen olay, hem çevredeki binalarda hem de mahalle sakinlerinde korku ve panik yarattı. Can kaybı yaşanmadığı bildirilen olay sonrası, Bağcılar ve Bakırköy yerel yönetimleri bölgeye hızla intikal ederek incelemelerde bulundu. Peki, bu çöküşün arkasında yatan sebepler neler? Deprem sonrası ortaya çıkan tehlikeler ne? İşte detaylar.
14 Ekim sabah saatlerinde yaşanan depremin ardından, Bakırköy’deki metruk bir binanın kısmen çökmesi, bölgedeki halkın büyük bir korkuya kapılmasına neden oldu. Çoğu vatandaş deprem anındaki sarsıntıyı hissedip hızlı bir şekilde dışarı çıkarken, bazıları çevrelerinde tehdit oluşturan bu çürümüş yapının çöküşüne tanıklık etti. Yerel halk, deprem sonrası yaşadıkları panik anlarını ve metruk binaların tehlikelerinin farkında olduklarını belirtti. Uzun yıllardır kullanılmayan ve bakımsız kalan bu tipo yapıların, üst üste gelen depremler ve doğal etkenlerle birlikte bu tür sarsıntılara daha duyarlı hale geldiği gözlemleniyor. Mahalle sakinlerinden Ahmet Yılmaz, "Bina sürekli tehlike oluşturuyordu. Ama bu kadar büyük bir çöküş beklemiyorduk" diyerek yaşadığı endişeleri dile getirdi.
Olayın ardından hemen Bakırköy Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ekipleri, çökme noktasında incelemelere başladı. Ekipler, binanın etrafında güvenlik önlemleri alarak bölgeyi yalıtım altına aldı. Çöküşte çevresindeki binaların güvenliğini değerlendiren uzmanlar, metruk yapıların yıkılmasını önlemek adına harekete geçmekte gecikmeyeceklerini ifade etti. Yetkililer, benzer olayların yaşanmaması için metruk binaların tespiti, gözlemi ve gerekirse yıkılma süreçlerinin hızlandırılacağını duyurdu.
Bunun yanı sıra, deprem sonrası bölgedeki diğer metruk binaların da durumu gözden geçirilmesi planlandığı belirtildi. Bakırköy Belediye Başkanı, "Şehrimizde artan metruk bina sayısını minimize etmek için gereken önlemleri alacağız. Hem halkımızın can güvenliği hem de bölgedeki estetiği sağlamak için bu konuyu öncelikli sıraya aldık" dedi. Güvenli yaşam alanları yaratmanın önemine değinen başkan, bunun sadece bir arsa problemi değil, aynı zamanda sosyal bir sorun olduğunu vurguladı.
Deprem, her ne kadar kısa süreli bir olay olsa da, İstanbul gibi büyük ve kalabalık bir şehirde, bina güvenliği meselesinin aciliyeti bir kez daha gün yüzüne çıkardı. Uzmanlar, İstanbul'un deprem kuşağında bulunduğunu ve bina sağlamlığının artırılması gerektiğinin altını çiziyor. Deprem sonrası yapılan incelemeler ve uyarılar, önümüzdeki günlerde benzer olayların yaşanmaması için önem taşıyor. Bölgedeki binaların deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için yapılacak çalışmalara dikkat çekiliyor.
Sosyal medya üzerinden yapılan çeşitli paylaşımlar, Bakırköy'deki metruk bina çöküşünün ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Halkın bu noktada devletle iş birliği yapması ve yetkililerin daha fazla önlem almasına zemin hazırlaması gerektiği konusunda tartışmalar başladı.
Özetle, Bakırköy’deki metruk bina çöküşü, sadece yerel bir olay olmanın ötesinde, İstanbul’un genelinde yaşanan bina güvenliği problemini ve erken tespit gereken yapıların aciliyetini gözler önüne serdi. Hem yerel yönetimlerin hem de vatandaşların bu konudaki duyarlılığı artırması, gelecekte benzer olayların yaşanmaması adına büyük önem taşıyor.