Diyarbakır, Türkiye’nin güneydoğusunda, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan bir şehir olmasının yanı sıra, son zamanlarda yaşanan olumsuz olaylarla da gündeme gelmektedir. Bu kez şehrin gündemine gelen olay, vahşice öldürülen bir baba ve oğulun hikayesidir. Olay, özellikle sosyal medya üzerinde büyük bir yankı uyandırırken, ailelerin kayıplarına duyduğu üzüntü tüm Türkiye'yi sarstı. Cerrahpaşaoğlu Mahallesi'ndeki hain saldırı, bölgede güvenliğin sorgulanmasına neden oldu.
Hain saldırı, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır merkezinde meydana geldi. İddialara göre, baba Mehmet Çelik ve oğlu Ahmet Çelik, iş yerlerine giderken kimliği belirsiz kişiler tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Olay anında etrafta bulunan birçok vatandaş, bu kanlı olaya tanıklık etti. Baba ve oğulun olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırılmalarına rağmen, ne yazık ki kurtarılamadığı öğrenildi. Özellikle Mehmet Çelik'in uzun yıllardır esnaflık yaparak ailesini geçindirdiği, oğul Ahmet Çelik’in ise üniversite öğrencisi olduğu ifade edildi. Olayın ardından yakınları ve arkadaşları büyük bir üzüntü içinde hastane önünde toplandı.
Diyarbakır'da yaşanan bu olay, güvenlik sorunlarının tartışılmasına neden oldu. Yetkililerin, bu ve benzeri olayların bir daha yaşanmaması için gerekli önlemleri alacağına dair umutlar besleniyor. Bölge halkı, artık böyle vahşetlerin son bulmasını ve insanların huzur içinde yaşamasını arzu ediyor. Birçok vatandaş, kendilerini güvende hissetmiyor ve şehirlerindeki şiddet olaylarının artmasından endişe duyuyor. Gerçekten de, böyle bir olayın ardından sosyal huzurun sağlanması için nelerin yapılması gerektiği konusunda ciddi bir düşünme sürecine girilmesi gerekiyor.
Olayın ardından düzenlenen cenaze töreninde, binlerce kişi Mehmet ve Ahmet Çelik'in ailesiyle birlikte acılarını paylaşmak üzere toplandı. Dualar edildi, gözyaşları döküldü. Baba ve oğlu, yan yana defnedilmenin verdiği bir huzurla, sonsuzluğa uğurlandı. Aile üyelerinin yaşadığı derin acı, sadece onların değil, tüm toplumun yüreğini dağladı. Cenaze töreninde yapılan konuşmalar, insanların birbirine olan bağlılığının ve dayanışma ruhunun önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Tüm bu yaşananlar, Diyarbakır için bir dönüm noktası olma özelliği taşımaktadır.
Yaşanan bu trajik olay, yalnızca bir aileyi etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda toplumun genelinde bir kaygı ve endişe yaratmayı hedefledi. Diyarbakır'daki birçok sivil toplum kuruluşu, bu tür olayların önlenmesi için alınacak önlemleri savunmak adına harekete geçeceğini duyurdu. Günlük yaşamın getirdiği zorlukların yanı sıra, güvenlik sorunlarının da gündeme gelmesi, halk arasında büyük bir kaygıya neden oldu.
Baba ve oğlu, geride bıraktıkları samimi anılarla birlikte, şehrin belleğine kazınacak. İki kişinin hunharca hayatını kaybettiği bu olay, Diyarbakır'da barış, huzur ve güvenliğin bir an önce sağlanması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor. Tüm Türkiye’nin acısını paylaştığı bu trajedi, ilerleyen günlerde benzer olayların yaşanmaması adına atılacak adımlar için bir uyarı niteliği taşımaktadır. Diğer yandan, olayla ilgili yürütülmekte olan soruşturmanın sonrasında, halkın güvenliğini artıracak bir dizi önlem alınmasını umarak, bu tür vakaların bir daha yaşanmaması dileğiyle…