Son dönemde ABD’de yaşanan ticaret savaşları, yalnızca küresel ekonomik dengeleri değil, aynı zamanda siyasi iklimi de derinden etkilemeye başladı. Özellikle Donald Trump’ın başkanlığı döneminde, dünya genelinde gördüğümüz ticaret anlaşmazlıkları ve tarifeler, Amerikan halkının Trump’a olan desteğini sorgulamaya başladı. Son alınan anket sonuçlarına göre, ticaret politikalarının olumsuz etkileri, Trump’a olan destek oranlarında ciddi bir düşüşe yol açtı. Bu durum, 2024 seçimleri için potansiyel bir tehdit oluşturuyor.
Trump yönetiminin, Çin ile yürüttüğü ticaret savaşları, birçok sektörde belirsizlik yaratmış durumda. Tarife artışları ve ithalat kısıtlamaları, özellikle tarım ve imalat sektörlerinde büyük zorluklar yaşanmasına neden oldu. Çiftçiler, artırılan tarifeler nedeniyle ürünlerini satmakta zorlanırken, imalat sanayi de artan maliyetlerle başa çıkmakta güçlük çekiyor. Bu ekonomik sıkıntılar, halk arasında Trump’a olan güvenin azalmasına yol açmakta. Son iki yıl içinde, birçok bölgede yaşanan iş kayıpları ve işçi grevleri, kârlarını korumaya çalışan işletmelerin hırpalanması, kamuoyunu olumsuz etkileyen unsurlar arasında yer alıyor.
Araştırmalar, seçmenlerin büyük bir çoğunluğunun, ticaret savaşlarının uzun vadeli getirilerinden şüphe duyduğunu gösteriyor. Özellikle, orta sınıf aileler ve beyaz yakalı çalışanlar, ekonomik belirsizliğin artması karşısında endişelerini dile getiriyor. Anket sonuçlarına göre, Amerikalıların neredeyse %60’ı ticaret politikalarının kendi hayat standartlarını olumsuz etkilediğini ifade ediyor. Bu durum, Trump’ın destek bulduğu kitleler arasında bile tereddütlere yol açmakta.
Öte yandan, Trump’ın rakipleri bu durumu avantaja çevirmeye çalışıyor. Demokrat adaylar, ticaret savaşlarının ekonomik sonuçlarına dikkat çekiyor ve daha sürdürülebilir ticaret politikaları öneriyorlar. 2024 seçimlerinde ekonomik istikrar ve iş güvencesinin ön planda olacağı öngörülüyor. Seçmenlerin, Trump’ın ticaret politikalarının olumsuz etkilerinden dolayı değişim arayışına girmesi, partinin stratejisini de etkileyecek gibi görünüyor.
ABD’de, ticaret savaşlarının yarattığı ekonomik tahribatın yanı sıra, psikolojik etkiler de göz ardı edilemez. Halk arasında ticaret savaşları, yalnızca bir ekonomik mücadele değil, ulusal kimlik ve güç mücadelesi olarak algılanıyor. Bu algı, seçmenler üzerinde ek etkiler yaratıyor. Seçim dönemine yaklaşırken, Trump’ın bu yan etkileri yönetme konusunda ne kadar başarılı olacağı ise büyük bir merak konusu.
Sonuç olarak, ticaret savaşları, Trump’a olan desteğin azalmasında önemli bir rol oynuyor. Ekonomik zorluklar ve belirsizlik, Amerikalıların düşünce yapısını ve seçim tercihlerini etkiliyor. Trump yönetimi, 2024 seçimlerine hazırlanırken bu sorunları çözmek adına ne tür adımlar atacak, siyasi arena açısından en önemli soru olarak öne çıkıyor. Seçim sonuçları, ticaret savaşlarının nasıl bir sonuca evrileceğine dair bir gösterge olabilir.